Yazıya giriş yaparken Pokemon’dan bahsetmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Çocukluğumuzda hepimizin gönlünde taht kurmuş bir Pokemon kahramanı illa ki vardır. “90’ların unutulmazları” tarzı listelerin de olmazsa olmazıdır aynı zamanda.
İlk kez çizgifilm olarak hayatımıza giren Pokemon efsanesi günler ve yıllar geçtikçe çeşitli platformlarda çeşitli versiyonlarla günümüze kadar adından bahsettirmeyi başardı. Tarayıcı üzerinden oynanan online Pokemon oyunları, Nintendo oyunları derken şimdilerde ise Pokemon Go diye bahsedilen bir oyunla hayranlarının karşısına çıkmaya hazırlanıyor. İlk bakışta oldukça heyecan uyandırıyor doğrusu, oyunun mantığı ve vaad ettikleri son derece ilginç. Peki nedir bu Pokemon Go?
2016 yılında IOS ve Andorid cihazlara ücretsiz olarak gelmesi planlanan bu oyun GPS vasıtasıyla dışarda, sokakta, parkta veya ormanda (ormanı nerede bulacaksak?) karşınıza çıkan pokemonları yakalamanıza olanak sağlıyor. Telefonunuzdaki GPS ve kamera yardımıyla rastgele bulacağınız pokemonları yakalayabilecek, geliştirebilecek, çevrimiçi ortamda başka oyuncularla savaştırabilecek ya da takas edebileceksiniz. Doğadaki daha güçlü pokemonları alt edebilmek için diğer oyuncularla pokemon ittifakı kurup saldırabileceğimiz de gene oyunun tanıtım videosunda bize sunulan özellikler arasında. Tabii ki uygulama içi satın alımların da olacağı aşikar. Ayrıca oyunu oynamak için şart olmayan bir de ek ürün sunuluyor. Oldukça şık bir tasarıma sahip olan Pokemon Go Plus adlı bileklik ile telefona ihtiyaç duymadan bir takım basit komutları yerine getirebileceksiniz ve yakınlarınızda pokemon olduğu takdirde cihaz size titreşim yollayarak bunu bildirecek.
Çok fazla ümitlenmeden sadece bahsedildiği kadar eğlenceli olacağını umarak bekleyeceğiz. Eğer ki bu vaad edilenleri başarılı bir şekilde oyunculara sunabilirlerse gerçekten büyük bir akım başlatacaklar gibi gözüküyor.
Oyunla ilgili hazırlanan fan filmi tadındaki videoyu da buradan izleyebilirsiniz.