Bilişim Gündemi

Kobi Bilişimi İle Gelenekten Geleceğe

Bugün size geleneksel ticaretin kalbinin attığı Eminönü’ndeki bir firmanın modern satış tekniklerinden internet üzerinden satış yöntemini kullanarak nasıl bir yükseliş gösterdiğinin moral veren hikayesini anlatacağım.

Eminönü Yeşildirek‘te küçük bir işletme kaliteli ürünlerini, uygun fiyata tüm Türkiye’ye ulaştırmak istiyordu. Fakat görsel medyaya ayıracak reklam bütçesine sahip değildi. Bir arkadaş toplantısında tanıştığım girişimci firma sahibi meramını açık yüreklilikle anlatmıştı. Bunun üzerine ona “neden bir web sitesi yaptırmıyorsun” dedim.

Böyle başlamıştı küçük firmanın internetle macerası. Önce maliyeti düşük bir web sitesi hazırlanmıştı. Firma bu site aracılığıyla tüm ürünlerini internet kullanıcılarına duyurma imkânına kavuşmuştu. Fakat günler geçiyor web sitesinden herhangi bir sipariş gelmiyordu. Evet, ürünler artık web’de idi ama günde binlerce web sitesi yayına giriyordu. Kullanıcıların firma web sitesini bulmaları bu durumda mümkün değildi. Yani web sitesini yapmak gerekli ama yeterli değildi. İşin en önemli kısmına gelmiştik. Sitemizi hedef internet kullanıcısına ulaştırmamız gerekiyordu. En uygun yolunGoogle‘da yer almak olduğu keşfedilmişti. Çünkü çoğu internet kullanıcısı satın almak istediği ürünü önce Google’da arıyordu. Önce site Google’a uygun şekilde tekrar tasarlandı. Sonra Google’da günde 5 TL tutarında reklam yayınlanmaya başlandı. Google’da firmanın ürettiği ürünleri arayanlar artık web sitesini bulabiliyorlardı. Çok geçmeden reklamlar etkisini göstermeye başlamıştı. Yavaş yavaş da olsa web sitesinden sipariş veriliyordu artık.

İnternet dünyası çok hızlı gelişiyordu. Facebook sosyal ağı hızlı bir şekilde yaygınlaşmaya başlamıştı. İlk zamanlar tamamen eğlence için kullanılan Facebook, aslında müthiş bir pazarlama alanıydı. Firma bunu fark ettiğinde sipariş rakamları artık dikey büyüme trendine girmişti. Geleneksel ağızdan ağza pazarlamanın modern yolu Facebook’ta yer bulmuştu. Facebook’ta “beğen” , “paylaş” “yorum” butonları sadece video veya resimler için değil artık ticari ürünler için de kullanılmaya başlanmıştı. Bu yolla herhangi bir kullanıcı bir ürün resmini beğendiğinde o kullanıcının tüm arkadaşları beğenilen üründen haberdar oluyordu. Bu, bir anda beğenilen ürünün yüzlerce Facebook kullanıcısının sayfasında yer bulması demekti. Elbette Facebook bunu hemen ticari kazanca dönüştürdü ve Facebook reklamlarını kullanıma açtı. Evet, Google reklamları bir yandan devam ediyordu ama Google da belli bir hedef kitle seçilemiyordu. Ama Facebook’ta bu imkân da vardı. Mesela; 18-45 yaş arası bayan kullanıcıların görebileceği reklamlar verilebiliyordu. Bu ise direk hedef kitleye ulaşmak demekti.

wall-street-journal-wlap-top-655885-mArtık web sitesinden yüksek siparişler alan firma işlerini büyütmüştü. Sadece web sitesi ile ilgilenen personel almak zorunda dahi kalmıştı. Siparişler arttığı için fabrikada da ek istihdama gidildi. Web sitesi, ürünlerini satmak için çok güzel bir alternatif kanaldı ve gideri de çok azdı. Üstelik kendi dükkanı için yaptığı harcamaları da web site si için yapmak zorunda değildi. Dükkanın da aynı ciroda iş yapabilmek için 3-4 kişi çalıştırmak zorunda idi. Ve dükkan kirası, faturalar, diğer idari giderler büyük bir gider ayağı oluşturmakta idi. Sonuç olarak küçük bir firmanın büyük hayalleri olan sahibinin interneti keşfetmesi ile başlayan serüven aylık 100 bin TL‘yi geçen siparişler ile devam ediyor. Yeni hayalleri olan firma sahibi, ürününü tüm dünyaya satmak hevesinde. Bu hayal hiç de ulaşılmaz değil. TÜİK 2010 verilerine göre toplam ihracatın % 60’ı KOBİ’ler tarafından gerçekleştirilmektedir.(1)

KOBİ’lerin internetten kazanç elde edebilmesi için yapması gereken birkaç madde var. İnternete inanma ve yatırım yapma, nitelikli ürün veya hizmet sunma. Türkiye genelinde hanelerin internet erişimi % 42,9 dur.(2) Bu büyüklükteki bir pazar payını kim ıskalamak ister ki? Ve internet kullanan 100 kişiden 18’i alışverişini internet üzerinden yapmaktadır. Bu istatistiğin anlamı şudur ki; müşteri profili gittikçe internete kaymaktadır. Nesil değiştikçe bu oran hızlı bir ivme ile artacaktır. 2011 yılında ülkemizde 103.065.349 adet e-ticaret işlemi yapılmıştır.(3)

Son söz olarak işlek bir caddenin en güzel yerinde işyeriniz olsa dahi günde en fazla 1.000 kişi ziyaret edebilir. Ama Google’da ilk sayfada bir web siteniz olursa günde binlerce insan sitenizi ziyaret edebilir ve ürünlerinizi tanıtma fırsatı bulabilirsiniz. Caddenin en işlek yerinde iş yeri sahibi olmaktansa Google’da ilk sayfada bir web sitem olmasını tercih ederim.

Kaynaklar

1.TUİK, Haber Bülteni, Sayı 198

2. Türkiye İstatistik Kurumu 2011 Yılı Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanma Araştırması Sayı 170

3. Bankalararası Kart Merkezi, Ocak-Ekim 2011 Verileri

1 Yorum

ahmet cnar için bir yanıt yazın X