Bilişim Gündemi

Windows 10 Alışkanlıkları Değiştirebilecek mi?

Hayatımıza yeni bir PENCERE açmak üzereyiz.

Geçtiğimiz hafta, Microsoft Türkiye’ nin Türk Telekom Grubu’ na özel Windows 10 tanıtım sunumundaydık. Microsoft Türkiye’ den Kadir Şener Temmuz ayı sonlarında lansmanı yapılacak yeni platformları hakkında çok özel bir sunum gerçekleştirdi. Etkinlik sonunda, Microsoft’ un trendleri bu sefer iyi yakaladığını, gelecek vizyonu hakkında doğru bir yere konumlandığını ve hayatımıza yeni bir deneyim kazandırmak üzere olduğunu gördüm.

Öncelikle şunu söyleyebiliriz, yaklaşık bir buçuk yıl önce Microsoft’ un yönetimini devir alan CEO Satya Nadella’ nın, söylediği “Microsoft’un geleceğinde çok büyük fırsatlar var. Bu fırsatları yakalamak için net bir şekilde odaklanmaya, hızla hareket etmeye ve sürekli dönüşüme ihtiyacımız var” ifadelerinin altını dolduracak çok ciddi adımlar atmış.

Bu sunumda aldığım notların bir kısmını detayına girmeden paylaşmak istiyorum.

cloud windowsTemelde yapılan tüm değişim ve dönüşümün alt yapısında Bulut teknolojisi var. Artık kurulan bir işletim sisteminden değil servis olarak kullanılan bir işletim sisteminden bahsedeceğiz: “Windows as a service”.

Artık her cihaz için farklı Windows sürümleri satın almayacağız. Tüm platformlarda tek bir Windows var. Tek bir Windows sürümünü, tablet, cep telefonu, masa üstü, Xbox ve bilekliklerde kullanabileceğiz. Buradaki temel motivasyon artık yeni nesil cihazların 10 yıl önceki masa üstü bilgisayarları kadar güçlü donanım özelliklerine sahip olabilmeleri.

g8s9e0vsqiysarqvbqr5

Windows 10’ un geliştirilmesine dört buçuk milyon geliştirici destek vermiş. Microsoft her ne kadar açık kaynak koda geçecek kadar cesur davranamasa da, geliştirme ortamlarını tüm dünyaya açmayı başarmış durumda. Yeni özelliklerin geliştirilmesinde topluluklara(insider) üye olan herkes destek verebiliyor. Bu, yıllardır ısrarla uzak durulan hatalı stratejiden vaz geçildiğini gösteriyor. Dolayısıyla, aslında bu, açık kaynak platformların bir başarısıdır.

Pazarlama stratejilerinde de değişimler görüyoruz. Bugüne kadar Windows’ un mobil cihaz üreticilerinden işletim sistemi ücreti alıyor olması onu pazarda rakiplerinin çok gerisinde bırakmıştı. Artık 9 inch ve daha küçük boyutlu cihazlar için Windows lisans talebinde de bulunmayacak. Bu, yakında Windows tabanlı akıllı telefon ve tabletlerin çevremizde çok hızlı yaygınlaşmasının önünü açacaktır.

Bir diğer yenilik uygulama geliştiriciler için gelmiş. Microsoft’ un rakiplerinin gerisinde kalmasına neden olan dezavantajlarından biri, her cihaz tipi için ayrı geliştirme gereksinimleri idi. Uygulama geliştiriciler bu özellik nedeniyle çoğu zaman Windows platformu için geliştirme yapmaktan kaçınıyorlardı. Yeni dönemde, geliştiriciler için yeni bir uygulama dönüştürme ortamı sağlanmış: “Universal Windows Platform Bridges”. 4 ayrı dönüştürücü sayesinde Android, IOS ve eski Windows uygulamalarının yanı sıra herhangi bir dildeki web sayfalarının da Windows10 ortamlarında çalışacak şekilde dönüştürüleceğini söylüyor Microsoft. Bunun ne kadar başarılı çalışacağını zaman içinde gözlemleyeceğiz.

Yavaşlığı ile şikâyet konusu explorer’ a kardeş bir tarayıcı geliyor: Edge. Edge son kullanıcıların hızlı tarayıcı deneyimi edinmelerini sağlamak için yola çıkıyor. Kendini ispatlaması ve alışkanlıkları değiştirmesi kolay görünmüyor.

Microsoft Edge

Microsoft Edge

En büyük yeniliklerden birisi çoklu ortamda esnek çalışabilme desteği. Telefonunuzu hdmi bağlantılı bir üniteye bağladığınızda akıllı telefonunuz bir masa üstü bilgisayara dönüşüyor. Çözünürlük ve uygulamaların masa üstü deneyimlerine uygun olarak düzenlendiğini göreceğimiz bir dönüşüm. Böylelikle evde, işte, cepte tek bir telefon kullanımı alışkanlığından sonra, tek bir bilgisayar kullanma dönemine geçiyoruz diyebiliriz. Cebimizdeki akıllı telefon / bilgisayar tüm platformların yerine geçmeye aday.

Son olarak da Windows mobil kullanıcılarının sesli asistanı Cortana, artık sadece soru cevaplar ile çalışmayacak, size önerilerde ve hatırlatmalarda da bulunacak. Bunu ne kadar tercih ederiz bilemiyorum.

Tüm bunlara baktığımızda Microsoft’ un, yıllar sonra trendleri doğru gözlemeyebildiğini, farklı kulvarlardaki rakiplerinin iyi yönlerini kendinde toplamaya yönelik bir hamle yaptığını söyleyebiliriz. Bulut teknolojisinin doğru şekilde okunması, açık kaynak ve ücretsiz platformların piyasadaki hâkim payları ile platform bağımsız uygulama çalıştırma özgürlüğüne olan eğilimler, Microsoft’ u bu alanlarda yeni stratejilere yönlendirmiş oldu.

Artık 29 Temmuz itibari ile hayatımıza girecek bu yeni dönemi birlikte tecrübe etme zamanı.

Yorum Yap